22/11/2001 Tari̇hli̇ Ve 4721 Sayili Türk Medeni̇ Kanunu’nun 187.maddesi̇ni̇n Anayasa’nin 2., 10., 17., 20., 90., Ve 153.maddeleri̇ne Aykırılığı İleri̇ Sürülerek İptali̇ne Karar Veri̇lmesi̇

  • Anasayfa
  • Yayınlarımız
  • 22/11/2001 Tari̇hli̇ Ve 4721 Sayili Türk Medeni̇ Kanunu’nun 187.maddesi̇ni̇n Anayasa’nin 2., 10., 17., 20., 90., Ve 153.maddeleri̇ne Aykırılığı İleri̇ Sürülerek İptali̇ne Karar Veri̇lmesi̇

22/11/2001 Tari̇hli̇ Ve 4721 Sayili Türk Medeni̇ Kanunu’nun 187.maddesi̇ni̇n Anayasa’nin 2., 10., 17., 20., 90., Ve 153.maddeleri̇ne Aykırılığı İleri̇ Sürülerek İptali̇ne Karar Veri̇lmesi̇

  • 05.02.2025

Huzurdaki makalemizde evlenmeden önceki soyadının kullanılmasına izin verilmesi talebiyle açılan davada itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme’nin kararı sonucunda gerçekleşen değişiklikler dikkatinize sunulmaktadır.

 

Kanunun’un itiraz konusu 187.maddesi şöyledir;

III.Kadının soyadı

Madde 187- Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabilir.

4721 Sayılı Kanun’un 187.maddesinin itiraz konusu birinci cümlesinde kadının evlenmekle kocasının soyadının alacağı ancak evlendrime memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadının önünde önceki soyadını da kullanabileceği belirtilmiştir.

Başka bir deyişle, kadının evlenmeden önceki soyadını kullanabilmesi bu yönde talepte bulunması ve anılan soyadını kocasının soyadının önünde kullanması şartına bağlanmıştır.

Söz konusu kurala göre kadının evlenmeden önceki soyadını evlendikten sonra tek başına kullanabilmesi mümkün değildir.

 

  1. ANAYASA’YA AYKIRILIK SORUNSALI

Anayasa’nın 10. maddesi ile eylemli değil hukuksal eşitlik öngörülmüştür. Eşitlik ilkesinin amacı aynı durumda bulunan kişilerin kanunlar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, kişilere ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak kanun karşısında eşitliğin ihlali yasaklanmıştır. Kanun önünde eşitlikl, herkesin her yönden aynı kurallara bağlıu tutulacağı anlamına da gelmemektedir. Kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları ve uygulamaları gerektirebilir. Anılan maddeye 7/5/2004 tarihli ve 5170 sayılı Kanun’un 1.maddesiyle eklenen ikinci fıkrada kadınların ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğu ve devletin bu eşitliğin yaşama geçirilmesiyle yükümlü olduğu ifade edilmiştir.

4721 Sayılı Kanun ile eşlerin evlilik birliğindeki konumu eşitlik ilkesi gözönünde bulundurulmak suretiyle yeniden düzenlenmiştir. Kanun ile evlilik hukukuna ilişkin yapılan değişikliklerin modern hukuk sistemlerinde temel ilke olarak kabul edilen kadın-erkek eşitliği ilkesinin sürdürülebilmesi ve bu eşitliğe ters düşecek hükümlerin Kanun’dan çıkarılması veya eşitliği sağlayacak şekilde düzenlenmesi düşüncesine dayanmaktadır. Bu kapsamda da Kanun’un 186., 134. Ve 192.maddeleri ile düzenlemelere gidilmiştir.

Tarihsel süreç içerisinde kadın- erkek eşitliğini hayata geçirmeye yönelik hukuki gelişmeler yaşanmıştır.

Anayasa’nın 20.maddesi kapsamında herkesin özel haytaına saygı gösterilmesi hakkına sahip olduğu belirtilmektedir. Bu bakımdan soyadını taşımak bir yükümlülük değil aynı zamanda bir hak niteliğindedir.

Anayasa’nın 41.maddesinde ailenin Türk toplumunun temeli olduğunu öngören hükmün yer aldığı birinci fıkrasına ‘’ve eşler arasında eşitliğe dayanır’’. ibaresi eklenmiştir.

Söz konusu anayasal değişikliklerle ve anayasadaki maddeler ile hem kanun önünde eşitlik ilkesinin hayata geçirilebilmesi, kadın- erkek eşitliğinin tam anlamıyla sağlanması için önemli adımlar atılmış ve vurgulanmıştır.

Değişiklik ile evlenmeden öneceki soyadının evlendikten sonra da kullanılması yönünden kadın ile erkeğin karşılaştırmaya müsait şekilde benzer durumda bulundukları sonucuna ulaşılmıştır.

Nüfus kayıtlarındaki karışıklığın önlenmesi ve soy bağının sağlıklı bir şekilde tespit edilmesinde kamu yararı bulunmaktadır. Bununla birlikte bireylerin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaralarının bulunması ve nüfus hizmetlerinin bilişim teknolojilerinden faudanılmak suretiyle sunulduğu gözetildiğinde söz konusu kamu yararının sağlanmasının yegâne yolunun kadının evlendikten sonra kendi soyadını ancak eşinin soyadının önünde kullanması olduğu söylenemez.

Kadının evlendikten sonra kocasının soyadını almasının ailenin ortak bir soyadına sahip olmasını mümkün kılan tek seçenek olmadığı, bu bağlamda eşlere içlerinden birinin saoyadını veya bunun dışında bir adı ortak saoyadı olarak belirleme imkanının tanınması ya da ortak soyadının eşlerin evlenmeden önceki soyadlarının birleşimden oluşacağının öngörülmesi de mümkün olacağı, aile bağlarının hiçbir şekilde korunmayacağının söylenmesi de zordur.

Bu itibarla evlenmeden önceki soyadının evlendikten sonra da tek başına kullanılması bağlamında kadın ve erkek arasında kuralla öngörülen farklı muamelenin nesnel ve makul bir temele dayanmaması sebebiyle eşitlik ilkesi ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.

Söz konusu Anayasa Kararı ile beraber kadınların evlendikten sonra kocasının soyadını kullanma zorunluluğu ortadan kaldırılmıştır.

B.YÜRÜRLÜĞE GİRECEĞİ GÜN SORUNSALI

4721 sayılı Kanun’un 187.maddesinin birinci ve ikinci cümlelerinin iptal edilmesi nedeniyle doğacak hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edecek görüldüğünden, söz konusu cümlelerin iptallerine  ilişkin hükümlerin kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesi uygun görülmüştür. 

Anayasa Mahkemesi’nin Türk Medeni Kanunun2un 187.maddesinin iptaline ilişkin bilgilendirme huzurlarınıza sunulmuş olup konuya ilişkin herhangi bir sorunuz olur ise bizler ile iletişime geçmenizi rica ederiz.


Acil İletişim Hattı 7/24