FIDIC Sözleşmeleri ve EPC

FIDIC Sözleşmeleri ve EPC

  • 15.01.2025

İnşaat projelerinde kullanılan sözleşme türleri, projenin başarısı için kritik bir rol oynar. Doğru sözleşme türünün seçimi projenin başarısını belirleyen unsurların başında gelir.  FIDIC (Fédération Internationale des Ingénieurs-Conseils) sözleşmeleri ve EPC (Engineering, Procurement, and Construction) sözleşmeleri, büyük ölçekli altyapı ve inşaat projelerinde yaygın olarak kullanılan iki önemli sözleşme türüdür. Bu makalede, FIDIC ve EPC sözleşmelerinin ne olduğunu, projelerde nasıl kullanıldığını, ülkemizde bu iki sözleşme türüne örnek teşkil eden büyük ölçekli projeleri inceleyeceğiz.

FIDIC Sözleşmeleri Nedir

FIDIC, Uluslararası Danışman Mühendisler Federasyonu tarafından hazırlanmış, inşaat ve mühendislik projeleri için uluslararası standart sözleşme şablonları sunan bir belge serisidir. FIDIC sözleşmeleri, farklı proje türlerine uygun standart şablonlar sunar, tarafların hak ve yükümlülüklerini detaylı bir şekilde düzenlerken tarafların sorumluluklarını, risk paylaşımını ve iş birliğini düzenler, böylece projelerdeki anlaşmazlıkların önlenmesi için şeffaf bir yapı sağlar. FIDIC’in farklı proje türlerine uygun çeşitli sözleşme kitapları (kılavuzları) bulunmaktadır:

En yaygın kullanılan FIDIC sözleşme türleri yüklenicinin artan sorumluluğuna göre sıralanmış şekilde şunlardır:

1. Kırmızı Kitap (Red Book): İşveren tarafından tasarımı/projesi yapılan inşaat ve mühendislik işleri için kullanılır. Riskler, işveren ve yüklenici arasında dengeli bir şekilde paylaşılır. Örneğin, bir baraj inşaatında işveren tasarımı sağlar ve yüklenici/müteahhit inşaatı gerçekleştirir. Türkiye’de yapım işlerinde en yaygın uygulama alanı bulan kitap türüdür.

2.Green Book (Yeşil Kitap): Yeşil Kitap (Kısa Sözleşme Formu – Genel Şartlar), görece olarak küçük sermaye gerektiren (500.000 Amerikan dolarından daha düşük) projeler için uygun olup, kitabın tekrar gerektiren veya kısa süreli ve basit mühendislik ve yapım işlerinde kullanılması öneriliyor. Yeşil Kitap, idari ve ticari düzenlemeleri barındıran esnek bir kitaptır ve tarafların ihtiyacına göre kolayca revizedilebilir.

3.Sarı Kitap (Yellow Book): Tasarım ve yapım sorumluluğunun yüklenicide olduğu projeler için uygundur. Genellikle endüstriyel tesisler ve altyapı projelerinde kullanılır. Örneğin, bir enerji santrali projesinde yüklenici hem tasarımı yapar hem de inşaatı üstlenir.

4.Gümüş Kitap (Silver Book) Epc Sözleşmeleri: Alt başlıkta da detaylıca açıklanacağı üzere, nihai maliyet ve sürenin kesinliğinin işveren için önem arz ettiği anahtar teslimi projeler için tasarlanmıştır; yüklenici, tasarım, tedarik ve inşaatın tüm sorumluluğunu üstlenir. Bunlara EPC Sözleşmeleri denir. Risklerin büyük kısmı yükleniciye aittir. Örneğin, bir otoyol projesinde yüklenici tüm süreçleri yönetir ve tamamlanmış projeyi işverene teslim eder.

5.Altın Kitap (Gold Book): Tasarım, yapım ve işletme sorumluluğunu içeren uzun vadeli projeler için uygundur. EPC Sözleşmelerinden farklı olarak yükleniciye ayrıca işletme yükümlülüğü de getirir. Örneğin, bir su arıtma tesisinin tasarımı, inşası ve belirli bir süre işletilmesi yüklenici tarafından gerçekleştirilir.

EPC Sözleşmesi Nedir

Yukarıda tanımlandığı üzere, EPC sözleşmesi, FIDIC sözleşmesinin Gümüş Kitabında düzenlenmiş bir sözleşme türüdür. Özellikle büyük altyapı ve endüstriyel tesis projelerinde kullanılır. EPC, “Engineering, Procurement, and Construction” (Mühendislik, Tedarik ve İnşaat) kelimelerinin baş harflerinden oluşur. EPC modeli, yüklenicinin mühendislik tasarımı, malzeme ve ekipman tedariki ile inşaat süreçlerinin tamamından sorumlu olduğu bir sözleşme türüdür. EPC sözleşmelerinde yüklenici, projenin tüm aşamalarından sorumludur ve işverene anahtar teslimi bir proje sunar. Bu tür sözleşmeler, özellikle büyük ölçekli endüstriyel ve altyapı projelerinde tercih edilir.

EPC Sözleşmelerinin Temel Özellikleri

1. Anahtar Teslimi Projeler: Yüklenici, projeyi belirlenen süre ve maliyet içinde tamamlayarak, kullanıma hazır bir şekilde işverene teslim eder.

2. Tek Sorumluluk: Tüm süreçlerden yüklenici sorumludur, bu da işvereni teknik ve operasyonel detaylardan büyük ölçüde kurtarır, işverene tek bir muhatap sağlar.

3. Sabitleştirilmiş Fiyat ve Süre: EPC sözleşmeleri genellikle sabit bir fiyat ve belirli bir tamamlanma süresi içerir, bu da işveren için maliyet ve zaman açısından kesinlik sağlar.

4. Risklerin Yükleniciye Devri: Projeyle ilgili risklerin büyük bir kısmı yükleniciye aittir, bu da işverenin risklerini azaltır.

FIDIC ve EPC Sözleşmesi Arasındaki İlişki

  EPC, bir proje yöntemi olarak FIDIC’in kapsamına girer ve FIDIC’in Gümüş Kitabı bu tür projeler için özel bir sözleşme modelidir. Yani EPC, FIDIC’in bir türü değil, bir uygulama alanıdır.

FIDIC sözleşmelerinde risk dağılımı, seçilen kitap türüne göre değişir; Kırmızı Kitap’ta riskler daha dengeli paylaşılırken, Gümüş Kitap’ta risklerin çoğu yükleniciye aittir. Bu kitap türü EPC sözleşmelerinde kullanılır.

FIDIC sözleşmeleri daha esnek bir yapıya sahiptir ve tarafların iş birliğini teşvik eder. EPC ise genellikle yüklenicinin işletme dışındaki tam sorumluluğunu öngören katı bir yapı sunar.

FIDIC Kırmızı Kitap’ta tasarım işverene aitken, Sarı ve Gümüş Kitap’ta yüklenici tasarımdan sorumludur. EPC sözleşmelerinde de tasarım sorumluluğu tamamen yükleniciye aittir.

FIDIC ile EPC Arasındaki Hibrit Modeller

Bazı projelerde, EPC’nin avantajlarıyla FIDIC’in esnekliği birleştirilerek hibrit sözleşme modelleri uygulanır. Örneğin, işveren projenin genel kapsamını EPC modeline göre yani Gümüş Kitaba göre belirlerken, belirli alt işlerin FIDIC Kırmızı Kitap veya Sarı Kitap ile düzenlenmesini talep edebilir. Bu, özellikle altyapı projelerinde yaygındır.

Anlaşmazlık Çözüm Mekanizmaları

FIDIC sözleşmeleri, anlaşmazlık çözümü için özel mekanizmalar içerir. Bunlar:

1.Uyuşmazlık Çözüm Kurulu (Dispute Adjudication Board-DAB): Taraflar arasındaki anlaşmazlıkları çözmek için tarafsız bir kurul görevlendirilir.

2. Tahkim: FIDIC sözleşmeleri genellikle uluslararası tahkim mekanizmalarına atıfta bulunur. Tahkim genellikle FIDIC’te belirtilen şekilde ICC (Uluslararası Ticaret Odası) Tahkim Kuralları uyarınca yürütülür.

EPC projelerinde ise tahkim genellikle ana çözüm mekanizmasıdır. Bağlayıcı kararları olan tahkim yolunda ağırlıklı olarak tarafsız bir yer seçilir.

Uluslararası projelerde, tahkim kuralları olarak ICC veya United Nations Commission on International Trade Law (UNCITRAL) tercih edilir.

EPC ve FIDIC Sözleşmelerinin Uygulandığı Ülkemizdeki Örnek Projeler

İstanbul Havalimanı: EPC modeline uygun olarak inşa edilen bu proje, zamanında tamamlanmış ve belirlenen bütçe içinde kalmıştır. Projenin kapsamı, maliyeti ve teslim süresi net bir şekilde tanımlanmıştır.

Akkuyu Nükleer Güç Santrali: EPC modelinin güçlü bir örneği olarak, yüklenici Rosatom’un kapsamlı deneyimi sayesinde proje başarılı şekilde ilerlemektedir.

Akkuyu Nükleer Güç Santrali Örneği

Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS), Türkiye’de inşa edilen ilk nükleer enerji santrali olup, EPC modeline uygun bir şekilde yönetilmektedir. Santral, Rusya merkezli Rosatom tarafından inşa edilmekte ve 4.800 MW kapasiteye sahip dört reaktörden oluşmaktadır.

Projenin EPC Yapısı:

1. Mühendislik (Engineering): Projenin tüm teknik tasarımı Rosatom tarafından yapılmıştır. Nükleer güvenlik standartları, tasarım aşamasında dikkate alınmıştır.

2. Tedarik (Procurement): Nükleer tesisin ekipmanlarının ve malzemelerinin tedariki, Rosatom ve iştirakleri tarafından üstlenilmiştir. Örneğin, reaktörler ve türbinler Rusya’dan temin edilmiştir.

3. İnşaat (Construction): İnşaat süreci, Türkiye’den yerel taşeron firmaların katılımıyla yürütülmektedir.

Risklerin Yükleniciye Devri

Akkuyu projesinde, tasarım, malzeme temini ve inşaat süreçlerinden kaynaklanan teknik ve operasyonel risklerin büyük kısmı yüklenici Rosatom tarafından üstlenilmiştir. Ayrıca, EPC modeli kapsamında santral tamamlandığında, enerji üretimi ve işletme süreçleri için gerekli tüm testler de yüklenici tarafından gerçekleştirilerek santral Türkiye’ye teslim edilecektir.

Finansal ve Operasyonel Yapı

Akkuyu, yalnızca EPC sözleşmesiyle değil, aynı zamanda “Build-Operate-Own” (BOO) modeliyle de dikkat çeker. Bu model kapsamında Rosatom, santralin inşaatını tamamladıktan sonra belirli bir süre boyunca işletme haklarına sahip olacak ve üretilen enerjiyi satışa sunacaktır.

FIDIC ve EPC Sözleşmelerinin Akkuyu Projesine Uygulanması

Akkuyu projesinde EPC modelinin yanı sıra, bazı bölümlerde FIDIC sözleşmeleri de kullanılmaktadır. Özellikle altyapı ve yardımcı tesislerin inşası gibi işlerde, işverenin tasarım sorumluluğuna sahip olduğu Kırmızı Kitap veya yüklenicinin tasarımı üstlendiği Sarı Kitap gibi FIDIC modellerine başvurulabilir.

Akkuyu Nükleer Güç Santrali, EPC sözleşmesinin sağladığı anahtar teslimi yapı ve risk yönetimi avantajlarıyla dikkat çekerken, aynı zamanda FIDIC sözleşmelerinin esnekliğinden de faydalanmaktadır. Böyle projelerde doğru sözleşme türlerinin seçilmesi, maliyetlerin kontrolü, zamanında teslim ve projenin genel başarısı açısından kritik öneme sahiptir.

Sonuç

FIDIC ve EPC sözleşmeleri, projelerin kapsamı, risk paylaşımı ve işverenin ihtiyaçlarına göre farklı avantajlar sunar. FIDIC sözleşmeleri, esnek yapısı ve uluslararası standartları nedeniyle geniş bir uygulama alanına sahipken, FIDIC sözleşmesinden Gümüş Kitap yani EPC sözleşmeleri tek bir yükleniciye neredeyse tüm sorumluluğun devredildiği projeler için ideal bir çözüm sunar. Proje yöneticileri, her iki sözleşme türünün avantajlarını ve dezavantajlarını değerlendirerek, projeye en uygun sözleşme modelini seçmelidir.

Bu sözleşmelerin doğru şekilde anlaşılması ve uygulanması, projelerin başarılı bir şekilde tamamlanmasında büyük önem taşır.

 Sözleşme türleri güncel mi bakılacak, eksik kitap varsa eklenecek

İnşaat projelerinde kullanılan sözleşme türleri, projenin başarısı için kritik bir rol oynar. Doğru sözleşme türünün seçimi projenin başarısını belirleyen unsurların başında gelir.  FIDIC (Fédération Internationale des Ingénieurs-Conseils) sözleşmeleri ve EPC (Engineering, Procurement, and Construction) sözleşmeleri, büyük ölçekli altyapı ve inşaat projelerinde yaygın olarak kullanılan iki önemli sözleşme türüdür. Bu makalede, FIDIC ve EPC sözleşmelerinin ne olduğunu, projelerde nasıl kullanıldığını, ülkemizde bu iki sözleşme türüne örnek teşkil eden büyük ölçekli projeleri inceleyeceğiz.

FIDIC Sözleşmeleri Nedir

FIDIC, Uluslararası Danışman Mühendisler Federasyonu tarafından hazırlanmış, inşaat ve mühendislik projeleri için uluslararası standart sözleşme şablonları sunan bir belge serisidir. FIDIC sözleşmeleri, farklı proje türlerine uygun standart şablonlar sunar, tarafların hak ve yükümlülüklerini detaylı bir şekilde düzenlerken tarafların sorumluluklarını, risk paylaşımını ve iş birliğini düzenler, böylece projelerdeki anlaşmazlıkların önlenmesi için şeffaf bir yapı sağlar. FIDIC’in farklı proje türlerine uygun çeşitli sözleşme kitapları (kılavuzları) bulunmaktadır:

En yaygın kullanılan FIDIC sözleşme türleri yüklenicinin artan sorumluluğuna göre sıralanmış şekilde şunlardır:

1. Kırmızı Kitap (Red Book): İşveren tarafından tasarımı/projesi yapılan inşaat ve mühendislik işleri için kullanılır. Riskler, işveren ve yüklenici arasında dengeli bir şekilde paylaşılır. Örneğin, bir baraj inşaatında işveren tasarımı sağlar ve yüklenici/müteahhit inşaatı gerçekleştirir. Türkiye’de yapım işlerinde en yaygın uygulama alanı bulan kitap türüdür.

2.Green Book (Yeşil Kitap): Yeşil Kitap (Kısa Sözleşme Formu – Genel Şartlar), görece olarak küçük sermaye gerektiren (500.000 Amerikan dolarından daha düşük) projeler için uygun olup, kitabın tekrar gerektiren veya kısa süreli ve basit mühendislik ve yapım işlerinde kullanılması öneriliyor. Yeşil Kitap, idari ve ticari düzenlemeleri barındıran esnek bir kitaptır ve tarafların ihtiyacına göre kolayca revizedilebilir.

3.Sarı Kitap (Yellow Book): Tasarım ve yapım sorumluluğunun yüklenicide olduğu projeler için uygundur. Genellikle endüstriyel tesisler ve altyapı projelerinde kullanılır. Örneğin, bir enerji santrali projesinde yüklenici hem tasarımı yapar hem de inşaatı üstlenir.

4.Gümüş Kitap (Silver Book) Epc Sözleşmeleri: Alt başlıkta da detaylıca açıklanacağı üzere, nihai maliyet ve sürenin kesinliğinin işveren için önem arz ettiği anahtar teslimi projeler için tasarlanmıştır; yüklenici, tasarım, tedarik ve inşaatın tüm sorumluluğunu üstlenir. Bunlara EPC Sözleşmeleri denir. Risklerin büyük kısmı yükleniciye aittir. Örneğin, bir otoyol projesinde yüklenici tüm süreçleri yönetir ve tamamlanmış projeyi işverene teslim eder.

5.Altın Kitap (Gold Book): Tasarım, yapım ve işletme sorumluluğunu içeren uzun vadeli projeler için uygundur. EPC Sözleşmelerinden farklı olarak yükleniciye ayrıca işletme yükümlülüğü de getirir. Örneğin, bir su arıtma tesisinin tasarımı, inşası ve belirli bir süre işletilmesi yüklenici tarafından gerçekleştirilir.

EPC Sözleşmesi Nedir

Yukarıda tanımlandığı üzere, EPC sözleşmesi, FIDIC sözleşmesinin Gümüş Kitabında düzenlenmiş bir sözleşme türüdür. Özellikle büyük altyapı ve endüstriyel tesis projelerinde kullanılır. EPC, “Engineering, Procurement, and Construction” (Mühendislik, Tedarik ve İnşaat) kelimelerinin baş harflerinden oluşur. EPC modeli, yüklenicinin mühendislik tasarımı, malzeme ve ekipman tedariki ile inşaat süreçlerinin tamamından sorumlu olduğu bir sözleşme türüdür. EPC sözleşmelerinde yüklenici, projenin tüm aşamalarından sorumludur ve işverene anahtar teslimi bir proje sunar. Bu tür sözleşmeler, özellikle büyük ölçekli endüstriyel ve altyapı projelerinde tercih edilir.

EPC Sözleşmelerinin Temel Özellikleri

1. Anahtar Teslimi Projeler: Yüklenici, projeyi belirlenen süre ve maliyet içinde tamamlayarak, kullanıma hazır bir şekilde işverene teslim eder.

2. Tek Sorumluluk: Tüm süreçlerden yüklenici sorumludur, bu da işvereni teknik ve operasyonel detaylardan büyük ölçüde kurtarır, işverene tek bir muhatap sağlar.

3. Sabitleştirilmiş Fiyat ve Süre: EPC sözleşmeleri genellikle sabit bir fiyat ve belirli bir tamamlanma süresi içerir, bu da işveren için maliyet ve zaman açısından kesinlik sağlar.

4. Risklerin Yükleniciye Devri: Projeyle ilgili risklerin büyük bir kısmı yükleniciye aittir, bu da işverenin risklerini azaltır.

FIDIC ve EPC Sözleşmesi Arasındaki İlişki

EPC, bir proje yöntemi olarak FIDIC’in kapsamına girer ve FIDIC’in Gümüş Kitabı bu tür projeler için özel bir sözleşme modelidir. Yani EPC, FIDIC’in bir türü değil, bir uygulama alanıdır.

FIDIC sözleşmelerinde risk dağılımı, seçilen kitap türüne göre değişir; Kırmızı Kitap’ta riskler daha dengeli paylaşılırken, Gümüş Kitap’ta risklerin çoğu yükleniciye aittir. Bu kitap türü EPC sözleşmelerinde kullanılır.

FIDIC sözleşmeleri daha esnek bir yapıya sahiptir ve tarafların iş birliğini teşvik eder. EPC ise genellikle yüklenicinin işletme dışındaki tam sorumluluğunu öngören katı bir yapı sunar.

FIDIC Kırmızı Kitap’ta tasarım işverene aitken, Sarı ve Gümüş Kitap’ta yüklenici tasarımdan sorumludur. EPC sözleşmelerinde de tasarım sorumluluğu tamamen yükleniciye aittir.

FIDIC ile EPC Arasındaki Hibrit Modeller

Bazı projelerde, EPC’nin avantajlarıyla FIDIC’in esnekliği birleştirilerek hibrit sözleşme modelleri uygulanır. Örneğin, işveren projenin genel kapsamını EPC modeline göre yani Gümüş Kitaba göre belirlerken, belirli alt işlerin FIDIC Kırmızı Kitap veya Sarı Kitap ile düzenlenmesini talep edebilir. Bu, özellikle altyapı projelerinde yaygındır.

Anlaşmazlık Çözüm Mekanizmaları

FIDIC sözleşmeleri, anlaşmazlık çözümü için özel mekanizmalar içerir. Bunlar:

1.Uyuşmazlık Çözüm Kurulu (Dispute Adjudication Board-DAB): Taraflar arasındaki anlaşmazlıkları çözmek için tarafsız bir kurul görevlendirilir.

2. Tahkim: FIDIC sözleşmeleri genellikle uluslararası tahkim mekanizmalarına atıfta bulunur. Tahkim genellikle FIDIC’te belirtilen şekilde ICC (Uluslararası Ticaret Odası) Tahkim Kuralları uyarınca yürütülür.

EPC projelerinde ise tahkim genellikle ana çözüm mekanizmasıdır. Bağlayıcı kararları olan tahkim yolunda ağırlıklı olarak tarafsız bir yer seçilir.

Uluslararası projelerde, tahkim kuralları olarak ICC veya United Nations Commission on International Trade Law (UNCITRAL) tercih edilir.

EPC ve FIDIC Sözleşmelerinin Uygulandığı Ülkemizdeki Örnek Projeler

İstanbul Havalimanı: EPC modeline uygun olarak inşa edilen bu proje, zamanında tamamlanmış ve belirlenen bütçe içinde kalmıştır. Projenin kapsamı, maliyeti ve teslim süresi net bir şekilde tanımlanmıştır.

Akkuyu Nükleer Güç Santrali: EPC modelinin güçlü bir örneği olarak, yüklenici Rosatom’un kapsamlı deneyimi sayesinde proje başarılı şekilde ilerlemektedir.

Akkuyu Nükleer Güç Santrali Örneği

Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS), Türkiye’de inşa edilen ilk nükleer enerji santrali olup, EPC modeline uygun bir şekilde yönetilmektedir. Santral, Rusya merkezli Rosatom tarafından inşa edilmekte ve 4.800 MW kapasiteye sahip dört reaktörden oluşmaktadır.

Projenin EPC Yapısı:

1. Mühendislik (Engineering): Projenin tüm teknik tasarımı Rosatom tarafından yapılmıştır. Nükleer güvenlik standartları, tasarım aşamasında dikkate alınmıştır.

2. Tedarik (Procurement): Nükleer tesisin ekipmanlarının ve malzemelerinin tedariki, Rosatom ve iştirakleri tarafından üstlenilmiştir. Örneğin, reaktörler ve türbinler Rusya’dan temin edilmiştir.

3. İnşaat (Construction): İnşaat süreci, Türkiye’den yerel taşeron firmaların katılımıyla yürütülmektedir.

Risklerin Yükleniciye Devri

Akkuyu projesinde, tasarım, malzeme temini ve inşaat süreçlerinden kaynaklanan teknik ve operasyonel risklerin büyük kısmı yüklenici Rosatom tarafından üstlenilmiştir. Ayrıca, EPC modeli kapsamında santral tamamlandığında, enerji üretimi ve işletme süreçleri için gerekli tüm testler de yüklenici tarafından gerçekleştirilerek santral Türkiye’ye teslim edilecektir.

Finansal ve Operasyonel Yapı

Akkuyu, yalnızca EPC sözleşmesiyle değil, aynı zamanda “Build-Operate-Own” (BOO) modeliyle de dikkat çeker. Bu model kapsamında Rosatom, santralin inşaatını tamamladıktan sonra belirli bir süre boyunca işletme haklarına sahip olacak ve üretilen enerjiyi satışa sunacaktır.

FIDIC ve EPC Sözleşmelerinin Akkuyu Projesine Uygulanması

Akkuyu projesinde EPC modelinin yanı sıra, bazı bölümlerde FIDIC sözleşmeleri de kullanılmaktadır. Özellikle altyapı ve yardımcı tesislerin inşası gibi işlerde, işverenin tasarım sorumluluğuna sahip olduğu Kırmızı Kitap veya yüklenicinin tasarımı üstlendiği Sarı Kitap gibi FIDIC modellerine başvurulabilir.

Akkuyu Nükleer Güç Santrali, EPC sözleşmesinin sağladığı anahtar teslimi yapı ve risk yönetimi avantajlarıyla dikkat çekerken, aynı zamanda FIDIC sözleşmelerinin esnekliğinden de faydalanmaktadır. Böyle projelerde doğru sözleşme türlerinin seçilmesi, maliyetlerin kontrolü, zamanında teslim ve projenin genel başarısı açısından kritik öneme sahiptir.

Sonuç

FIDIC ve EPC sözleşmeleri, projelerin kapsamı, risk paylaşımı ve işverenin ihtiyaçlarına göre farklı avantajlar sunar. FIDIC sözleşmeleri, esnek yapısı ve uluslararası standartları nedeniyle geniş bir uygulama alanına sahipken, FIDIC sözleşmesinden Gümüş Kitap yani EPC sözleşmeleri tek bir yükleniciye neredeyse tüm sorumluluğun devredildiği projeler için ideal bir çözüm sunar. Proje yöneticileri, her iki sözleşme türünün avantajlarını ve dezavantajlarını değerlendirerek, projeye en uygun sözleşme modelini seçmelidir.

Bu sözleşmelerin doğru şekilde anlaşılması ve uygulanması, projelerin başarılı bir şekilde tamamlanmasında büyük önem taşır.


Acil İletişim Hattı 7/24