İş Sözleşmesi̇ni̇n İşveren Tarafindan Hakli Nedenle Sona Erdi̇ri̇lmesi̇ Halleri̇
- Anasayfa
- Yayınlarımız
- İş Sözleşmesi̇ni̇n İşveren Tarafindan Hakli Nedenle Sona Erdi̇ri̇lmesi̇ Halleri̇
4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinde işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı düzenlenmiştir. Söz konusu hüküm aşağıda detayları ile izah edilmektedir. Söz konusu hüküm uyarınca işveren belirli ya da belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshedebilecektir.
Sağlık Sebepleri (İK. 25/I) |
İşçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşayışından yahut içkiye düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa yakalanması veya engelli hâle gelmesi durumunda, bu sebeple doğacak devamsızlığın ardı ardına üç iş günü veya bir ayda beş iş gününden fazla sürmesi.
İşçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğu ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun Sağlık Kurulunca saptanması durumunda,
(a) alt bendinde sayılan sebepler dışında işçinin hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde işveren için iş sözleşmesini bildirimsiz fesih hakkı; belirtilen hallerin işçinin işyerindeki çalışma süresine göre 17. maddedeki bildirim sürelerini altı hafta aşmasından sonra doğar.
Bu halde istirahat süresi; – İşyerindeki kıdemi 6 aydan az olan işçi için 8 haftayı, (2+6) – İşyerindeki kıdemi 6 ay- 1,5 yıl olan işçi için 10 haftayı, (4+6) – İşyerindeki kıdemi 1,5 yıl - 3 yıl olan işçi için 12 haftayı, (6+6) – İşyerindeki kıdemi 3 yıl ve fazlası olan işçi için 14 haftayı (8+6) aşması halinde fesih hakkı doğar. Bu halde işçiye kıdem tazminatı ödenir. İhbar tazminatı ödenmez. |
Ahlak ve İyiniyet Kurallarına Uymayan Haller ve Benzerleri (İK. 25/II) |
İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması.
İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarf etmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması.
İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması.
İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması.
İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.
İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi, İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi. İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi.
İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması.
Bu hallerin varlığında işçiye kıdem ve ihbar tazminatı ödenmez. |
Zorlayıcı Sebepler (İK.25/III) |
İşçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması.
Bu halde işçiye kıdem tazminatı ödenir. İhbar tazminatı ödenmez. |
Gözaltına Alınma ve Tutukluluk (İK. 25/IV) |
İşçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın 17. maddedeki bildirim süresini aşması.
Bu halde işçiye kıdem tazminatı ödenir. İhbar tazminatı ödenmez. |
Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallere dayanarak, işçi ve işverene taninmiş olan sözleşmeyi fesih yetkisi, iki taraftan birinin bu çeşit davranışlarda bulunduğunu diğer tarafın öğrendiği günden başlayarak 6 (altı) iş günü geçtikten ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren bir yıl sonra kullanılamaz. Ancak işçinin olayda maddi çıkar sağlaması halinde bir yıllık süre uygulanmaz. (6) Altı iş gününden oluşan hak düşürücü süre, iş sözleşmesinin feshine neden olan olayın öğrenildiği günün ertesi başlar. Bu altı günün belirlenmesinde aradaki iş gününden sayılmayan yılbaşı ve Pazar tatilleri gün sayısı hesabına dahil edilmez. Altı (6) iş günlük dönemde günler hesaplanırken aradaki, iş günü kabul edilmeyen günler (cumartesi günü o işyerinde mutat olarak çalışılmayan bir gün ise cumartesi günü de altı günlük işgünü süresinden düşülür), ulusal bayram ve genel tatil günleri dikkate alınmaz.
İşverenin tüzel kişi olması durumunda altı (6) günlük süre feshe yetkili merciin öğrendiği günden başlar. Olayın feshe yetkili kişi ya da kurula intikal ettirildiği gün, altı günlük sürenin başlangıcını oluşturur. Bir yıllık süre ise her durumda olayın gerçekleştiği günden başlar.
Haklı fesih nedeninin devamlı olması durumunda hak düşürücü süre işlemez.
4857 Sayılı Kanun’un 19. Maddesi uyarınca “İşveren fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin birşekilde bildirmek zorundadır. Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi, o işçinin davrannışı veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak işverenin 25. maddenin (II) numaralı bendi şartlarına uygun fesih haklı saklıdır.” düzenlemesi yer almaktadır. Bu halde “ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallere dayanılarak” gerçekleştirilen haklı nedenle fesih işleminde savunma alınması zorunluluğu olmadığını belirtiriz. Ancak işçinin verim ve davranışı ile ilgili olan ve diğer bentlerde düzenlenen hallerde savunma alınması gerekmektedir.